Kuzey Kıbrıs’ın Geleneksel Mimarisi
Kuzey Kıbrıs, var olduğu tarihten itibaren birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bununla birlikte KKTC medeniyetlerin kültürel ve geleneksel izlerini uzun yıllar boyunca koruyarak taşıyabilmiş bir adadır. Onlarca medeniyetin kültürel unsurlarının ve izlerinin en somut örneği olarak incelenebilecek olan ve halen ayakta duran ya da korunaklı bir biçimde sergilenen mimari yapıları mevcuttur. Sırasıyla Bizans (395-1191), Lüzinyan (1191-1489), Venedik (1489- 1570), Osmanlı (1571-1878), İngiliz (1878-1960) ve Cumhuriyet (1960-1963) Dönemleri’ne ait farklı tarzlardaki mimari eserler, adanın yapı mozaik ve kültürünü yansıtmaktadır. Ayrıca bu geleneksel Kuzey Kıbrıs mimarisi birçok doğal yerleşim yerinin açık hava sergisine dönüşmesi sağlamıştır.
Özellikle uzun süreler hüküm sürmüş Lüzinyan ve Osmanlı dönemlerinin mimari unsurları çoğunluğu oluşturmaktadır. KKTC, uçan poyandalar, tonozlar gibi Gotik mimari unsurlarını neredeyse her bölgesinde görebileceğiniz bir mimari cennettir. Hamamlar, hanlar, camiler, çeşmeler, türbeler, su kemerleri gibi Osmanlı mimarisinin belkemiğini oluşturan yapılar bulunmaktadır. Adım atılan herhangi bir sokakta iyi kondisyondaki bu unsurlarla halen karşılaşılabilir. Özellikle Lefkoşa, Mağusa, Girne, Limasol, Larnaka ve Baf bölgelerinde bu yapılar mevcuttur.
Kıbrıs adası, 20. yüzyılda Güney Kıbrıs ve Kuzey Kıbrıs olarak ikiye ayrılmıştır. Bu ayrımdan sonra bu mimari unsurların kondisyonu ve yerine göre ivmesi farklılıklar göstermiştir. Fakat bu mimari unsurlar iki tarafta da yerel hayatın parçası ve turistlerin gözdesi olmayı sürdürmüştür. Ziyaretçilerin turistik olarak burayı tercih etmesinin ana sebeplerinden biri budur. Bu tarihi lokasyonlar, yerli ve yabancı turistler için Kıbrıs’ta Gezilecek Yerler’in başında gelmektedir. Bu yapılar zaman geçtikçe değişen dünya yapısı ve gelişen insan ihtiyaçlarına haliyle tam olarak karşılık verememiştir. Lakin bu yapılar daha çok tarihi unsurlar olarak varlığını sürdürmeye devam etmiştir. Bununla birlikte bu yapılar kullanım için yerlerini yavaş yavaş modern zaman yapılarına bırakmaya başlamıştır.
Peki günümüzde Kuzey Kıbrıs mimarisi nasıl şekillenmektedir? Gelin beraber göz atalım.
Günümüzde Kuzey Kıbrıs Mimarisi
Artan bilinirlik ve ihtiyaçlarla birlikte günümüzde yapılara modernleşme ve minimalleşme hâkim olmaya başlamıştır. Yatırım cenneti olan ve nüfusun düzenli arttığı KKTC’de modern ve post-modern mimari diller hâkim olmaya başlamıştır. Bu mimari diller, değişen ve gelişen imar yasaları ile birlikte şekillenmektedir. Şehirlerin merkezi bölgelerine yaklaştıkça yükselen rezidans benzeri yapılarla şehirleşme sağlanmaktadır. Fakat kıyı bölgelerinde bu yapılar yerlerini yatay mimari unsurlara bırakmaktadır.
Kıyı bölgelerindeki imar yasalarının daha düşük yüzdeli parsel kullanımları ve daha az yükseklikte yapılar olmalarından kaynaklı, KKTC anlamsız yükselen silüetler içerisinde kaybolan bir bölge olmamıştır. KKTC, onlarca farklı medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Ve neredeyse ev sahipliği yapmış olduğu tüm medeniyetlerin izlerini Kuzey Kıbrıs halen burada taşımaktadır. Tarihinin bu denli önemli olduğu gelişen bir bölgede en doğru yapılaşmanın yatay mimarinin olduğu söylenebilir. Dolayısıyla KKTC bu konuda hızla artan nüfusu ve yerli yabancı turistlerin her sene yılın her döneminde akın etmesine rağmen bu yükü rahatlıkla kaldırabilen ve geleneksel izlere zarar vermeden yapılaşabilmiş muazzam bir konum olmayı başarmıştır.
KKTC Mimarisinin Geleceği
Peki böylesine uzun soluklu bir geçmişe sahip olan Kuzey Kıbrıs’ın mimarisi nereye gitmekte? Öncelikle şu görülmektedir ki; KKTC’de imar yasaları giderek daha da sıkılaşmaktadır. Artan nüfus ivmesiyle birlikte plansız yapılaşmanın önüne geçilebilmesi açısından yasalar büyük önem arz etmektedir. Sıkılaşan imar yasaları öncelikle çarpık kentleşmenin önüne geçmektedir. Ayrıca bu yasalar, yeni yapılaşan bölgelerde taşıma kapasitesinin üstüne çıkılması ve altyapı yetersizliği problemlerini engellemektedir. Bu yüzden bazı bölgelerde yatırım yapmayı düşünen yatırımcı adaylarının tecrübeli danışmanlarla iletişime geçmesi ve bu yerleşim yerlerinin geçmişine hâkim olan konu hakkında uzman birilerinden yardım almak doğru adım olacaktır.
KKTC, gelişen günümüz teknolojine ayak uydurmayı başarmıştır. Bundan ötürü yapılaşma, günümüz mimari akımlarının gerisinde kalmamış ve bu akımları yakalamayı başarmıştır. Gelecekte de bu yapılaşma dünya mimarisine paralel biçimde ayak uyduracak ve gelişecektir. Bununla birlikte KKTC yapılaşmaya açık bölgelere sahip olduğu için yatay mimari uzun yıllar boyu sürecektir. Bu yüzden Kuzey Kıbrıs’ta boğucu olmayan, turistik şehirleşmeler kurulacağını söylemek yanlış olmayacaktır. Bu tip yatırımcı çeken bölgelerde genellikle bencil ve kent mimarisine ait olmayan yapılaşmalar görülmektedir. Ek olarak toplu konutlaşmanın da dikkatlice yapılması ve KKTC’de master ölçeğin dikkate alınması gerekmektedir. Bu unsurlar dikkate alınarak yaratılan projeler ön plana çıkacak ve uzun yıllar değerini arttırarak gelişecektir.
Dolayısıyla artan nüfus, değişen ve gelişen günümüz dünyası, bu dünyaya uygun doğru mimari ve yapılaşma konuları yatırımcıların öncelikli olarak dikkat etmekte olduğu ve dikkat etmesi gereken nokta olmaktadır.
Bu konuda detaylı bilgi almak için KKTC’de Yatırıma En Uygun Bölgeler yazımızı ziyaret edebilirsiniz.